bugün
yenile
    1. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      i̇ngiliz yazar, filozof ve kadın hakları savunucusu.1759 -1797. 1790'da otuzbir yaşında iken birdenbire üne kavuştu. fransız devrimine karşı olan felsefeci ve politikacı edmund burke'e karşı "i̇nsan haklarının korunması" başlıklı bir yazı yayımladı ve bu olay sonrasında kendisine jüponlu sırtlan lakabı takıldı. "kadının ufkunu genişleterek güçlendirin aklını; körü körüne itaat sona erecektir; ancak, iktidar her zaman körü körüne itaate ihtiyaç duyduğundandır ki zorbalar ve şehvet düşkünleri, haklı olarak karanlıkta tutmaya çalışırlar kadını; çünkü bunlardan birincisinin tek istediği bir köledir, ikincisinin istediği ise elinde tutacağı bir oyuncak." daha önce de böyle düşünen pek çok kadın olsa da bu ve daha pek çok görüşü kadın hakları'nın savunulmasında bu kadar açık ve dolaysız bir şekilde ve daha da önemlisi yüksek sesle söyleme cesaretini ilk defa wollstonecraft göstermiştir. 1795'de yayımcısı aracılığıyla tanıştığı ve dönemin çok satan kitaplarından olan "siyasi adalet"in yazarı william godwin'le evlendi ve otuzdokuz yaşında, ikinci kızının ( frankenstein'nin yazarı mary shelley) doğumundan on gün sonra öldü. ''yeteneklerin en fazla geliştiği zaman, insanın bütün bir dünyayı karşısına aldığı zamandır.'' ''bazen kadınlar zaafları ile iftihar edip, erkeklerin zaafları ile oynayarak güç kazanırlar. fakat geçici kazançlar için erdemin ve bir saatlik başarı için yaşamın saygınlığı feda edilir.''
    2. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "keşke kendisiyle sohbet etme şansım olsaydı." dediğim büyük insan, güçlü kadın... kendisi feminizm kavramından ilk bahsedenlerden. ayrıca; kadın hakları'nın yasalaşması fikrini söyleme getiren ilk kişidir. ne yazık ki, genç yaşta (38) hayatını kaybetmiştir. zaten böyle insanların kaderi her nedense genelde kısa oluyor. "toplumda, aşkın dışındaki bütün ilişkilerde, cinsiyet ayrımının ortadan kalktığını görmek istiyorum." birçok kişinin en azından 1 defa bu kadının fikirlerine göz atması gerektiği kanısındayım, özellikle de kadınların. zira genelin aksini savunan marjinal görüşleri hem keskin, hem de üzerinde düşünmeye fazlasıyla değer. ezcümle; para için birisiyle evlenmeyi legal fahişelik olarak görür. haksız mıdır? değildir. ama genele baktığımızda, insanların çoğu para için bırakın evlilik yapmayı, adam bile öldürür. bu tarz fikirlerle toplumun yüzleşmesi gerekir. kim bilir, belki de birilerinin algıları yıkılır, hayat felsefeleri değişir. not: bu kadının adını bile bilmeyen feministler(?) var amk. sonra neden feminizm toplum tarafından antipatik bulunuyor? tatlım sen daha olayı kendin tam öğrenmemişsin ki, millete neyi anlatacaksın?